Kardiyomiyopati nedir? Tipleri nelerdir? Tedavi mümkün müdür? Kardiyomiyopati kalp kaslarının hastalığıdır. Kalp kasının aşırı kalınlaşması veya tam tersi olarak ileri derecede incelmesi nedeniyle çalışmaması yani kalbin kasılmasının bozulması ve kalp yetmezliği tablosunun meydana gelmesidir. Kardiyomiyopatiler ani ölüm riski taşımaktadır , bu nedenle tanı konulması ile birlikte hemen tedaviye başlanması şarttır. Kardiyomiyopatiler genel olarak dört alt
Tansiyon, kalbin kanı pompalarken damar çeperinde meydana getirdiği basınçtır. Bu basıncın normal değerinden yüksek olmasına hipertansiyon denir. Hipertansiyon ölçümü iki ayrı değer olarak karşımıza çıkar. Büyük tansiyon olarak adlandırdığımız sistolik tansiyon, kalbin kanı pompaladığı anda damarlarda yaptığı basınçtır. Küçük tansiyon olarak bildiğimiz diyastolik tansiyon ise, kalbin kanı pompalamaya ara verdiği dönemdeki damar basıncıdır. Tansiyonun olması
Kalp hastalığı geçirdikten sonra yapılan tedaviler ve alınan önlemler ikincil koruma olarak adlandırılır. Oysa kalp hastalığını hiç geçirmeme şansımız her zaman vardır. Kalp hastası olmamak için çocukluk çağlarından itibaren belirli bir yaşam biçimini benimsememiz gereklidir. Bazı temel önlemleri alarak kalp hastalığını önleyebiliriz. Kalp Hastası Olmamak için Alabileceğimiz Önlemler Sigara içmemek: Sigara ve diğer tütün ürünlerinin
“Birçok bilimsel çalışma, beslenme tarzında yapılan olumlu değişikliklerin kalp damar hastalığı riskini azaltabildiğini göstermiştir” diyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Selen Yurdakul, bu konuda 10 etkili öneride bulundu. Kalp-damar hastalıkları, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Oysa bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle bu risk azaltılabiliyor. Sağlıklı beslenmenin kalp için de çok önemli olduğunu belirten
Mitral kapak kalbimizin sol tarafında, sol kulakçık ile sol karıncığın arasında bulunan bir kapaktır. Sağlıklı kişilerde mitral kapağın 4-6 cm2 ölçüsünde yüzey alanı bulunmaktadır. Mitral kapağın görevi sol kulakçıktan gelen kanın sol karıncığa geçişini sağlamak ve bu sayede sol karıncıktan aort ana damarına ve tüm vücudumuza gerekli kanın pompalanmasını gerçekleştirmektir.